“Eğer bir yönetim kurulu dürüstçe performans değerlendirmesini yapamıyorsa, o kurulun etkinliği şüphe götürür”

“Kişinin kendisi dürüstçe eleştirmesi kadar zor bir iş az bulunur. Hele önemli “egolar” söz konu
ise…Ne yazık ki yönetim kurullarının performans değerlendirmesi için başlangıç noktası genellikle burasıdır, yani kendi öz eleştirileri.

Varsayalım ki:

Yönetim Kurulunuzu, iyi kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda, doğru bir misyonla göre, içinde bağımsız üyelerin olduğu bir yapıda oluşturdunuz. Şimdi geldi sıra en önemli adıma: Yönetim Kurulunun performansını dürüstçe irdeleme ve ona göre ayarlarını yapma, gerekirse bazı üyeleri değiştirme

Bir kurulun içine düşebileceği en önemli hata kendinden aşırı tatmin olup, rahat seviyesini artırarak, kendine ve yaptıklarına tarafsız bakış açısını kaybetmektir.

Kendimizle dürüst olursak: Hepimiz insanız, kusursuz değiliz, her zaman tarafsız göze ve yönteme ihtiyaç var. Aynı şey yönetim kurulları için de geçerli. Meşhur(!) “kurumsal şirket” Enron batmadan önce “en ektin insanlardan ve mükemmelen örnek denilecek şekilde oluşturulmuş bir YK ya sahipti…En azından kâğıtta ve her şeyi iyi kurumsal yöntemlere göre yapıyorlardı…Filmin sonunu hepimiz gördük. Hem de birçok şirket için birçok kez tekrarlanan bir film. Ülkemizde de kötü yönetilip 2000 krizinden bu yana el değiştiren, hissedarlarına kaybettiren ya da usulsüzlükler yüzünden (bankalar) el konulan şirketiler saymakla bitmez.

Tamamen aile hissedarlı olsun, halka açık şirket, bu durum değişmemekte. 2002’den bu yana NYSE her kamuya açık şirkette yıllık performans denetimini bir şart haline getirdi ve hemen her şirket yapmakta. Fakat bu olay çoğunluk şirkette sırf “adet yerini bulsun” ve kural koyanlar tatmin olsun diye yapılmakta. Kendi kendine karne vermek kolay. Birçok YK’nın Türkiye ve yurt dışında yöntemini incelediğimde birden-beşe puan verilen bir dizi sorununun mekanik bir şekilde cevaplaması olan bu sistem, her ne kadar bu işten para da kazanan birçok “yönetim kurulu danışmanı” tarafından da tavsiye edilse de çok yetersiz kalmakta.

Bir kere YK performans değerlendirmesinin ana odağı “doğru oluşturulmuş ve doğru misyon/vizyonla çalışan bir kurulun daha gelişmesi ve şirketin karlı sürdürülebilmesine hizmet etmek” olmalı, karne notları doldurmak değil. (Zaten kötü oluşturulmuş ya da çalışmayan bir YK’yı hiçbir performans değerlendirmesi iflah etmez).

Peki, doğru yapılan ve amaca hizmet eden bir yönetim kurulu performans değerlendirmesi nasıl yapılır:

1989’dan bu yana yönetim kurullarını içeren “yönetim değerlendirmesi” deneyimlerimde yaşadığım en etkin yöntem birkaç adımdan oluşmakta:

1. Öncelikle tarafsız ve sistematik bir yaklaşımla yapılan bir Yönetim Kurulu (YK) değerlendirmesine her YK üyesini (direktörler) içeren “gizli” kişisel görüşmeler durum tespit verilerini ortaya koyar. Bu görüşmelerde o YK’nın birlikte nasıl çalıştığı ve geçmiş yılda ele aldığı kritik konular ele alınır. Bu sürecin sonunda hemen herkesin bir derece hissettiği ya ifade edemediği ya da etmek istemediği ana konular açığa çıkartılır. (YK ‘ya tarafsız gözle dışarıdan bakabilmenin burada avantajı çok büyüktür)

2. Bu adım bazı özel “anket-sorgulamalar” ile desteklenir. Bu anketlerin en büyük yararı “nabız yoklama” ve nerelere daha derin bakılmasını işaret etmektir. Yoksa anket sonuçlarına göre kararlar almak değil.

3. Bu adımların sonuçlarının analiz edilip bu konuda deneyimli moderatör /danışman tarafından paylaşıldığı YK odaklaşma tartışmaları yapılarak yukarıda saptanan anahtar konular ve sorunlar teker teker ele alınır ve YK’nın gelişmesine yönelik kararlar alınır.

Bu adımların sonucunda geri dönüm yöntemleri ve icraatçıların (CEO / Genel Müdür) bakış açılarını entegre etmek gibi, bu yazıda yerimiz olmadığından ayrıntılı anlatamayacağımız bazı adımlar ile yönetim kurulunu daha iyi ve daha etkin düzeye çıkarma planı somutlaştırılır.

Görüldüğü üzere genellikle ya “mecburiyetten” (ABD) ya da yasak savmak için yapılan (veya yapılmaya cesaret edilmeyen) YK değerlendirme çalışmaları, önemli bir disiplin ve tarafsız yaklaşım isteyen ama doğru yapılırsa şirketlere değerini artıran bir süreçtir.

 

Yazar: Dr. Haluk Alacaklıoğlu

 

Yasal Uyarı
© 2020 Yönetim Kurulu Üyeleri Derneği. Tüm hakları saklıdır. Bu yazıda yer alan yazılı ve görsel her türlü içerik, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında korunmaktadır. Yazı içeriği, atıf yapılsa dahi Yönetim Kurulu Üyeleri Derneği’nin izni olmaksızın tamamen veya kısmen herhangi bir şekilde kullanılamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya satılamaz.